Otomotiv sektöründe tarihte daima girişimci davranan ülkemiz bugüne kadarki tüm projeleriyle ses getirmeyi, ilgi görmeyi her projesinde başarmıştır. Peki neden çoğu yerli otomobil projesi daha başlamadan bitmiş bir türlü istenilen başarıya ulaşamamıştı? Hem de gerçekten başarılı mühendislerin çalıştığı, büyük yatırımların yapıldığı, ciddi desteklerin sağlandığı halde? Bu yazımızda yerli otomobilimizin tanıtılmasıyla tekrar akıllara gelen tarihimizdeki yerli otomobil ile alakalı bazı hadiselere değinmeye çalışacağız.
İlk projemiz olan Devrim otomobilimiz için 1961 yılında çalışmalara başlandı. O dönem Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel Türkiye’nin yerli otomobil yapabilmesi için tüm imkanlarının bulunduğuna yani fazlasıyla yeterli güce sahip olmasına dair açıklamalar yapıyordu. Onun talimatı ile Eskişehir’de üretimine başlanan bu otomobilimiz, tamamıyla el yapımı ile olacaktı. Kullanılan parçaları da yerli parçalardı.
Projenin başında ciddi ve başarılı bir mühendis grubu vardı. Tabii olumsuzluklar da yok değildi. Mesela süre kısıtlıydı. Sonucunda çıkan otomobilde tam manasıyla hata yoktu. Her şeyi ile istenilen seviyeye gelmiş bu otomobilimize benzin konulmasının unutulmasından dolayı gibi küçük bir hata sebebiyle inanılmaz bir kara leke sürüldü.
Halen küçük bir araştırma ile dönemin kötü gazete başlıklarını okuyabilirsiniz. Bugün dahi hatasız çalışan Devrim arabasını, maalesef dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in olumlu açıklamaları dahi, bu kötü propagandadan kurtaramamıştır.
Bir başka yerli otomobil projesi de Şubat 2011 de Ankaralı bir iş adamı Ercan Malkoç tarafından açıklandı. 3 ay gibi kısa bir sürede yerli otomobili piyasaya süreceklerini duyurmuştu. Hatta tahmini fiyatları bile duyuruldu. Otomobili piyasaya sürecek firmalar araştırıldı. Gönüllü firmaların olması amacıyla destek projeleri açıklandı. Yalnız araç piyasaya sürülmedi.
Ocak 2012’de Jet Fadıl olarak bilinen Fadıl Akgündüz önümü kestiler diye bir açıklamada bulundu. Ona göre önünü kesmeselerdi yerli otomobil çoktan yollara çıkmıştı.
Nisan 2012’de Oyak Renault yerli imkanlarla üretilen ve elektrikle çalışan otomobili dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan’a teslim etmişti. İstediğimiz sonuç bu adımla da alınamadı.
2013’te Koç Holding belki de hiç beklenmeyen bir açıklama yaptı. Yönetim kurulu başkanı Mustafa Koç yerli otomobil girişiminin ticari bir intihar olduğunu söyledi.
Ekim 2013’te Bursa’da bir fabrika kurulması planlandı. Ancak bu projede hiç gerçekleşmedi.
2014’te dönemin Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık olumlu bir açıklama yaparak 2020 yılından önce yerli otomobili yollarda göreceğine olan inancının arttığına dair bir açıklama yaptı.
Ve Eylül 2015. İlk yerli otomobil prototipi görücüye çıktı. Bu aracın da hep kamuflajlı halini gördük. Hatta hatırlarsınız Cadillac’a çok benzetildi. Bu aracın da kamuflajsız hali hiç gösterilmedi.
Evet gördüğünüz gibi bu yazdıklarımız yerli otomobil girişimlerimizden ve yerli otomobil ile ilgili bazı iş adamlarının, devlet büyüklerinin çalışmalarından, açıklamalarından sadece bazıları.
Bununla beraber diğer projelerden bahsetmediğimiz gibi bahsettiklerimizin de kısaca özetini geçtik. Hatırlamak maksadı ile.
Belki de hepsinin ortak noktası; büyük hayallerle girişilmesi, ciddi manada yatırımlar yapılması, hatta prototiplerinin tanıtımlarının yapıldığı birkaç aracın bile aralarında olması. Burada yazdıklarımızla bile bu yerli otomobil işinin adeta bir yılan hikayesine döndüğünü rahatlıkla hepimiz eminim anlıyoruz.
Bütün bu gelişmelerden sonra, gelişmeler diyoruz çünkü malumunuz bir işi tek seferde yapmanın ne kadar zor olduğu bir gerçektir. Olumlu tarafından bakmak adına, bütün bu istenilen başarıyı verememiş yerli otomobil girişimlerimizi, başarıya gidecek olan projemizin basamakları olarak görüyoruz, bütün bu serüvenden sonra hayallerimize ışık olan, bizi umutlandıran, yapımını TOGG (Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu)’ nun üstlendiği yerli otomobilimiz 27 Aralık’ta tanıtıldı. Tanıtımda ve sonrasında büyük ilgi gördü ve büyük umutları da beraberinde getirmeye devam ediyor.
Emeği geçen ve geçecek olan herkese, ülkemizin bu zorlu alanında göğüslerimizi tekrar kabarttığı için şimdiden teşekkür ediyor nihai sonuca ulaşmasını da yürekten temenni ediyoruz.
